Kök Çakra - Kabile Çakrası

Kutsal Gerçek: “Her şey Birdir”

Her şeyin Bir olduğu temel gerçeğini kabul etmek, buna göre davranmak evrensel, ruhsal bir sınavdır. Hepimizin her birimize ve hayatın bütününe bağlı olduğumuz ruhsal gerçeğine yükselmek için önce ailemizi ve tüm insan topluluklarını onurlandırmamız gerekir.

Kabile çakrası, aile bağlarımızı onurlandırma ve kendimize ait içsel bir onur kodu oluşturma ihtiyacımız ile rezone olur. Biyolojik ailemizde “Kan Bağına” saygı duymayı öğrenerek karşı karşıya geliriz. Biyolojik ailemiz ile bağımız herkese ve hayatla bağınızı simgeler; “Biz iç içeyiz”. Bu enerji bağını bozmak ruhumuzda ve bedenimizde çatışma yaratır.

Birinci çakranın enerjisi kabile gücünden gelir (aileyi kapsar), grup kimliği, grup gücü, grup iradesi, grup inanç kalıplarını içerir. Kimliğimizin oluşumunu, aidiyet duygumuzu destekleyen ailemize ait geleneksel inançlar ile bağlantımız buradan sağlanır.

Aynı zamanda bizi topraklayan bu çakra, ailemizi bizi bu hayat süresinde öğrenmemiz gereken dersleri öğretmek üzere seçilmiş “İlahi bir Seçim” olarak kabul etmenin ruhsal anlamda ihtiyacımız olduğu gerçeğini vurgular. Ailemize olumsuzluklar atfedersek enerji sistemimizde büyük bir güç kaybı yaşarız, çünkü bu davranışımız ile enerji sistemimize dair daha yüksek bir gerçeğe ters düşeriz.

Konumu: Kuyruk Sokumu

Fiziksel bedenle enerji bağlantısı; Omurga, Bacaklar, Kemikler, Ayaklar, Rektum, Bağışıklık Sistemi

Duygusal / Zihinsel Bedenle Enerji Bağlantısı; Birinci çakra duygusal ve zihinsel sağlığın temelidir. Duygusal ve psikolojik stabilitenin ilk kaynağı ya da başlangıç noktası aile birimi ve erken dönem sosyal çevredir. Çoğul kişilik bozuklukları, OKB (Obsesif Kompalsif Bozukluk), depresyon, alkolizm gibi zararlı kalıplar, zihinsel hastalıklar, ailedeki fonksiyon bozukluklarından kaynaklanır.

Zihinsel / Duygusal Konular

  • Fiziksel aile ve grup güvenliği ve emniyeti
  • Yaşamın gerektirdiklerini sağlayabilme yeteneği
  • Hakkını savunma yeteneği
  • Kendini rahat hissetme, yadırgamama
  • Aileyi ve toplumsal kurallar ve düzen

Fiziksel/Fonksiyonel Bozukluklar

  • Kronik Bel ağrısı
  • Siyatik
  • Varis
  • Rektal tümörler / Kanser
  • Depresyon
  • Bağışıklıklar ile ilgili hastalıklar

Kabileye dair zor sınavlar birinci çakramızdan güç kaybetmemize, bağışıklık sistemi hastalıklarına duyarlı hale gelmemize neden olur. Bağışıklık ile ilgili sorunlar, kronik ağrı ve iskelet sistemiyle ilgili diğer sorunlar enerji düzleminde kabileye ilişkin kişisel sorunlar tarafından aktive edilirler.

Simgesel / Algısal Bağlantı; Enerjisi mantığa, düzene ve yapısal bir oluşuma duyduğumuz ihtiyaçla kendini gösterir. Bu enerji bizi beş duyumuza yönelterek zamanda ve mekanda yönlendirir. Çocukken fiziksel dünyayı beş duyumuz aracılığıyla algılar ve öğreniriz. Birinci çakra enerjisinin hayatımızı simgesel olarak yorumlamakta bazı sıkıntıları vardır çünkü algılamaları beş duyumuz aracılığıyla yapmamız olayları görünen değerleriyle ele almamıza neden olur. Büyüyüp olgunlaşıncaya kadar olayların ve ilişkilerin simgesel anlamlarını araştırmayı beceremeyiz.

Korkular; Hayatta kalma korkusu, Gruptan dışlanma korkusu, Fiziksel düzeni kaybetme korkusu

Güç Kaynakları: Kabile / Aile Kimliği, Bağlanma, Kabilenin Saygı Kuralları, Kişiyi fiziksel dünyaya bağlanma ve güven konularında destekleyen sadakat ve aidiyet duygusu

Kutsal gerçek; “Hepimiz Biriz”. Bu hakikati öğrenir ve kabile ya da grup dinamikleri aracılığıyla yaratıcı gücünü keşfederiz. Birinci çakra, hayatın tamamına bağlı olduğumuz ve yaptığımız her seçimin ya da benimsediğimiz her inancın bütününü etkilemekte olduğu mesajını iletir. Hepimiz tek bir ruhsal topluluğun parçası olduğumuzdur. Bu ruhsal gerçek kendisini ; Onur, sadakat, adalet, aile, grup bağları, topraklanmış olmak, ruhsal bir temele sahip olma ihtiyacı, hayatta kalmak için fiziksel gücü kullanma yeteneği konularıyla ifade eder.

Hiçbirimiz hayata bilinçli bir irade gücüne sahip bilinçli bir birey olarak doğmayız. Kabilemizin güçlü ve zayıf yanlarını, inançlarını, batıl inançlarını ve korkularını benimser ve böylece kabile bilincimize ve kollektif irademize bağlı kalmış oluruz.

Kişisel birinci çakramızın korku ve tutumlarının kültürümüzün toplumsal “birinci çakrasının” korku ve tutumlarıyla aynı olma halinde enerji düzleminde o salgına yatkın hale geliriz.

  • Her birimiz birinci çakra tutumlarımız aracılığıyla kültürümüze dair tutumlara bağlıyız.
  • Bütün bir kabilenin tamamı korkuyla enfekte olduğunda o enerji kabilenin çocuklarına kadar ulaşarak onları da kapsar
  • Kişisel birinci Çakramızın sağlığını korumamız kişisel kabile meselelerimizle ilgilenmemizi bağlıdır.
  • Ruhsal gelişim sürecimizdeki sınavlar bizi olumlu kabile etkilerine sahip çıkıp olumsuzluklardan kurtulmamız konusunda sınarlar.
  • Seçim yapma gücünün ardındaki sorumluluğun bilincine varmak bu yolculuğun özüdür.
  • Ruhsal olarak bilinçli bireyler kabile mantığını kullanmayı bırakırlar.
  • Kabilemizden sadakati, onuru, adaleti öğreniriz. Bunlar mutluluğumuz, kişisel ve toplumsal sorumluluklarımız açısından temel ahlaki tutumlardır.
  • Yarım kalan meselelerimiz ile ilgili kişilerle yüzleşme ve onların karşısında yaralarımızı iyileştirme biçiminde meydana gelir.
  • Onur duygusu içimizde güçlü titreşimler yaratır. Sözümüzü tutmamızı ve kabilemiz ile uyum içinde hareket etmeyi öğretir.
  • Onur duygusu ruhsal ve biyolojik sistemlerimize, bağışıklık sistemimize, kemiklerimize, bacaklarımıza çok güçlü ve pozitif bir enerji katar.
  • Onur duygusu olmadan bir insanın kendi için gururla, asaletle ayağa kalkması çok zordur, çünkü davranışları ve seçimleri konusunda referans olabilecek bir iskelete sahip olmadığından kendine ve diğerlerine güvenemez.
  • Kabile koşullarımızın fiziksel konforumuz için değil, ruhsal ilerlememizi teşvik etmek üzere “düzenlenmiş” olduklarını görebilirsek başımıza gelen acı verici olayları da yaptıklarımızın karşılığında bize verilen cezalar olarak değil, kişisel gelişimimiz için gerekli olaylar olarak değerlendirebiliriz.
  • En temel birinci çakra dersi, tek gerçek adaletin ilahi olarak emredilen olduğudur.

İç görü Geliştirme Soruları;

  • Ailenizden hangi inanç kalıplarını aldınız?
  • Kendi ahlak kurallarınız nelerdir?
  • Onurunuzdan ödün verdiğiniz oldu mu?
  • Aile üyeleriniz ile herhangi bir yarım kalmış meseleniz var mı? Eğer varsa sizi aile ilişkilerinizi iyileştirmekten alıkoyan nedenler nelerdir?
  • Ailenizden aldığınızı hissettiğiniz tüm iyi şeyleri listeleyin.

Kaynak: Caroline Myss, Ruhun Anatomisi